Diyelim ki bir metin oluşturdunuz, yazınıza sinen keskin zekâyı ve entelektüel birikimi okuyucuya ilk anda belli etmek istiyorsunuz. Bunu nasıl yaparsınız? Tabi ki, “… ya da …” formunda başlık kullanarak! Çok basit. Metninizle birinci dereceden ilişkili sözcük veya söz öbeğini bu mükemmel başlık formunun ilk boşluğuna getiriyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ilk boşluğa getireceğiniz söz öbeğindeki en az bir sözcüğün herkesçe bilinmeyen, yani vasat bir okuyucunun ilk defa karşılaşacağı bir sözcük olması.
Örnek 1: “Spiritüel metamorfoz ya da …”
Evet… Gayet iyi bir giriş.
Ya da’dan sonraki boşluğa getireceğiniz tamlama, birincinin tersine, 6 yaşındaki bir çocuk tarafından kolayca anlaşılabilecek hafiflikte olmalı, ayrıca birinci tamlamayla hiçbir anlamsal ilişki barındırmamalıdır.
Örnek 2: “Spiritüel metamorfoz ya da patiğimdeki ruj izi”.
Bitti… İşte entelektüel işi mükemmel başlık. Okuyucunuzu anlaşılması güç ifade biçimlerinizle çılgına çevirecek, ayrıca metninize anlam verememesi nedeniyle kendisini budala hissetmesini sağlayacaksınız. Böylelikle zekânızı anlaşılamaz ve erişilemez bulacaklar! Ne ala!
* * *
Şiir yazamıyor musunuz? Şiirsel konuşamıyor musunuz? Temiz çimenlere sırt üstü uzanıp O’nu düşünürken zihninizden tek ahenkli mısra bile geçiremiyor musunuz? Kısacası, ‘odun’ biri misiniz?
Müthiş “ya da” ile bu problemi çözmek çok kolay!
Bir fiil öbeği belirleyin.
Örnek 3) “Seninle olmak”.
Şimdi bu öbeği tersten kurun.
Örnek 4) “Olmak seninle”. olarak, bu dilsel üretimleri müthiş “ya da” bağlacıyla birbirlerine bağlayın ve arzuyla fısıldayın. Sözce bitimindeki e’yi arzulu bir ezgiyle sesletmeniz, size büyülü bir şair imajı kazandıracaktır.
Örnek 5) “Seninle olmak ya da olmak seninleee”.
Artistik Bellek 