Dünya öykü günü geldi çattı, biz de ufak bir liste hazırladık tabii. Aslında listemize ihtiyacınız da yok. Bir zahmet kitaplığınıza kadar gidin, kitapları karıştırın, sevdiğiniz öyküler hemen kendini belli edecektir. Yeniden ve yeniden okuyun onları, belki ilk defa duyacağınız şeyler söyleyecekler.
Oğuz Atay’ın Korkuyu Beklerken, Demiryolu Hikayecileri – Bir Düş metinlerini sakin sakin okuyun, hatta kağıda dökün yastığınızın altında saklayın, uykunuzda Atay’la yakın dost olabilirsiniz.
İstediğiniz Sait Faik öyküsü bugün için ideal olsa da hadi boş durmayalım gençler, çalışalım diye biz Kumpanya, Lüzumsuz Adam, Semaver ve Meserret Oteli’ni öneriyoruz. Öyküler bitince ise öyle sabit kalmayın, sokağa çıkın, güneşe, insana karışın.
Etgar Keret’in Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü kitabını çabucak bitirin. Nasıl olabilir sorusunu imha etmek için epey ideal. Uçmak için de öyle.
Sevim Burak’ın Yanak Saraylar kitabına usul usul yaklaşın ve dikkatli okurken dikkatli olun. Burak’ın geçmişle kurduğu bağ, anlatım tarzındaki yenilikler, kırılgan sözcükler, cümleler sizi de yakabilir.
Geçmiş demişken, Müge İplikçi’nin Tezcanlı Hayalet Avcıları isimli öyküsünü es geçmeyin, hayaletlerin ne kadar yakınımızda durduğunu keşfedin.
Ayşegül Çelik’in Kağıt Gemiler’ini de masalsı dünyasının büyüsüne kapılarak takip edin.
Son olarak Vüsat O. Bener’in Kapan kitabını gizli bir köşede, kısa aralıklarla nefes alarak okuyun. Yüreğiniz terlemeye başladı bile.