Festivaleki ikinci günümü Kadıköy Taksim arası yolculuğumla anılacak ama o başka bir yazının konusu…
Atlas Sineması’na ulaştığımda filme on dakika kadar vardı. Yine de yirmi dakikadan biraz fazla bekledim. Salona girdik. Kilink İstanbul’da filmini izleyecektim. Türkiye’nin fantastikle tanıştığı ilk filmdi. Heyecanım dorukta. Sonra salonun ortasında birisi konuşmaya başladı. Filmin yönetmeni Yılmaz Atadeniz. O an ışıklar söndü, konuşma kesildi. Atlas Sineması adına büyük başarı.
Kilink İstanbul’da filmini büyük keyifle izledim. Zaman zaman tebessüm zaman zamansa kahkahayla. Yine de sıkıldığım tek an olmadı. “Killink” aslında İtalyan çizgi roman serisi. Yılmaz Atadeniz’in o dönem klasik yeşilçam filmlerinden ayrılan, hareketli bir film çekmek istemesi ve Killink’den haberdar olması ile bu film ortaya çıkmış. Böylece Istanbul’da fantastik kahramanıyla tanışmış. Klasik bir olay örgüsüne sahip olan filmin en önemli artıları Kilink’in bir anti kahraman oluşu, oyunculuklar ve yönetim. Kadınların onu gördüğünde düşüp bayıldığı, aşkıyla tutuştuğu, zehir gibi zekasıyla, atik, cesur, cin mi cin matematik dehası Kilink önemli bir figür. Özellikle kostümü, maskesi on numara üzerinden on. Fakat aynı sözleri Superman’in üvey kardeşi olabilecek Shazem için söyleyemeyeceğim. İyilerin tarafında olsa da…
Kilink İstanbul’da özellikle birkaç sahnesiyle beni yakaladı. Shazem’in uçuşu, Kilink’in tabuttan çıkışı,Kilink ve Shazem’in fotoraman tekniğiyle aktarılan Galata Kulesi kapışması…
Film bittiğinde kendimi çok çok iyi hissettim. Uzun süre ışıklar yanmasa ve Yılmaz Atadeniz konuşmak için beklemek zorunda kalsa da keyfim bozulmadı. Film çekimlerinden bahseden Atadeniz özellikle Türkiye’nin doğal bir plato olduğunu vurguladı. O zamanlar parasızlıktan dekor yapamadıklarını, mecburen filmi doğal mekanlarda çektiklerini, kendi zihinlerinde tasarladıklarıyla çözüm ürettiklerini anlattı. Ayrıca filmdeki çizgili görüntülere, ses bozukluğuna sabrettikleri için izleyiciye de teşekkür etti. Bu filmin asıl kopyası değilmiş. 16 mm’ye aktarılmış haliymiş.
Atlas Sineması Atadeniz’i nasıl ağırladı bilmem ama onunla aynı salonda kendi filmini izlemek epey mutlu etti beni.