Öyle bir film düşünün ki yirmi dokuzuncusu çekilmiş olsun. Buna rağmen her yenisi geldiğinde merakla beklenenlerden biri olsun bu yapım. Dile kolay yanılmıyorsam Godzilla’nın yirmi dokuzuncu filmi vizyona girdi geçen hafta. Beklentiler yüksekti. Malum teknoloji oldukça gelişti ve diğerlerinden ayrı olarak da 3D olarak vizyona girecekti bu sefer. Film en sonunda vizyona girdi ve ilk hafta dolmadan “gişe canavarı” yakıştırmasını aldı. Çünkü film için beklentiler yüksekti. Godzilla, yaşı geçkin olanlar da dahil herkesin bir şekilde bildiği ve saygı duyduğu bir canavardı çünkü. Yeni nesil de merakla gitti filme. Film fragmanlarda oldukça çekiciydi çünkü. Film gişe canavarı oldu dedik; fakat acaba film bunu hak etti mi? Özetlemem gerekirse maalesef hayır.
Godzilla hakkında bilgi vermem gerekir belki de ama nedense zor geldi ve sizleri google’a yönlendirmek istiyorum detaylı bilgi için 🙂
Filmde ne mi oluyor? Büyük mü büyük sevimli mi sevimli canavarımız bizleri robot kılıklı, parazit olan iki canavardan(Muto) koruyor sanıyoruz oysa o kendi işini hallediyor kendi doğası gereği bu değişik canavarları avlıyor. Günümüzdeki canlılardan örnek verecek olursam bir aslanın bir öküzü avlaması gibi. Bu kısa bilgiyi verdim çünkü spoiler olacağına inanmıyorum. Bu filmden farklı bir şey bekleyen mi vardı? Godzilla ya bizle kapışacaktı ya da başka bir canavarla malum 🙂
Film görsellik olarak iyiydi fakat filmi oldukça karanlık sahnelerle doldurmuşlar. Böylece grafik hatalarının belirginliğini örtmek istemiş olabilirler. Üç boyutlu ve günümüz sinemalarının(hatta tvlerin) oldukça net, detaylı görüntüleri veriyor olması böyle sahnelere yöneltmiştir belki de. Neyse, dediğim gibi filmin görselliği oldukça iyiydi hele ki üç boyutlu olarak izlemek, görsellik açısından keyifli oldu. 8/10
Müzik ve ses konusunda ne iyi ne de kötüydü diyebilirim. Bazı sahnelerde sesler oldukça güzeldi. 6/10
Gelelim karakterlere. Filmin karakterleri olsun, o karakterlerin işlenişi olsun başarısızdı. Baş karakterleri hikayeden çıkarsan, yerine başkasını koymasan da pek bir şey değişmeyecekti. Salt canavar dövüşü olmasın diye konulmuşlar belli ki. Hiçbir karakterin asıl konuya bir etkisi yok neredeyse. Bir sahnede Ford isimli karakterimiz bir hamle yapıyor onun dışında olsa da olur olmasa da. İşlenişleri başarısızdı. Karakterlerle izleyiciyi bağlayamamışlar. O yüzden de film final bölümüne kadar çok sıkıcıydı. Hani salt canavar dövüşü izlesek eğlenceli olacaktı en azından. Filmin sonundaki kısa bir bölüm hariç onu da izletmediler. İlk karşılaşmalarda ki sahneleri ima ettiler sadece. İzleyemedik. Karakterleri geçtim de Godzilla’nın insanlara neden sempati duyduğu da işlenmemiş. Güçlü silahlarla o kadar zarar verdiler(daha doğrusu istediler) ama godzilla’nın umrunda olmadı. İnsanlarda baktı bir şey yapamıyoruz bırakalım da birbirlerini yesinler moduna girip Godzilla umarım yener Meto’yu deyip bekleyişe geçtiler. Kısacası filmde keşke sadece dövüştürselerdi canavarları. 1998’deki yapımda karakterler iyiydi canavar godzilla değildi! Bu filmdeyse godzilla güzel bir godzilla ama karakterler tırt. Neyse sinirlenmeyeceğim 🙂 5/10
Kurguya gelecek olursak maalesef onun için de iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Film kısacası görsellik üzerine kurulmuş. Fragmanda gördüklerimizden de pek fazlası yok açıkçası. Filmin sonu da hadi filmi yetiştireceğiz çabuk bitir havasında olmuş. Yani kısacası kötü 5/10
Üç boyutlu performansa bakacak olursa iyinin bir üstünde diyebilirim. 7/10
Ortalama olarak filmin benden aldığı puan: 6,2/10
Not: Eh be yönetmen filmde aradan 15 yıl geçiyor çocuk büyüyor evleniyor çocuk sahibi oluyor ama o adamın sakalı uzaması dışında yaşlanması gerçekleşmiyor. Bu nasıl oluyor? Sakal da 2 günlük sakal en fazla 😀