An Sığınağı

“kime gitse
umulmadık çıkıyordu”

nasıl ardında bıraksın dengesini
parmak uçlarına mor nefesler çizili
göğsü rüzgar nakışlı
ipince sokaklarda
ateş çemberi evlerin ardında
ufak adımlarla gezinen kent cambazı

(ki rüzgarı çalmakla suçlanır)

“intihar moteli
numara yedi”

ortada edepli mi edepli bir masa
kent cambazı üzerine ne koysa
-misal düşen uçurtma kuyruklarını
pis sineklerin üşüştüğü şiir artıklarını
yağmur taşıran
kayıp sinemayı-
bana mısın demeden dimdik ayakta

köşede çarşafı haftalardır değişmemiş bir yatak
cambazın merakı;
“neden yataklar hep kıyıda köşede bırakılmıştır?”
ve kent söküklerini yamarken durmadan haykırır
“söyleyin bana;
acıyı, aşkı, intiharı
sararmış bir motel çarşafı kadar
kim anlatabilir sesi titremeden?”

odada bir de pencere
düşsüzlük boyunda

kent cambazı
tekil atlasların yalnızlık adıyla işaretlediği
duvar parçasını görür pencereden
önünde daima bir kadın bekler
güneşli günlerde şemsiyeli
yağmurlu günlerde gün çıplağı

kadın şimdiye aittir
öyle zanneder

cambaz katiyen, geç kaldığını söylemez

Ne yazsam

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s