ağaçların ekim çıplaklığı kadar kimsesiz
bakış boşluğumun eksiltmeli yalnızlıkları
göz altlarım neden böyle yağmur aşınması
avuçlarım binlerce çizgi
avuçlarım neden soğumayan tütün acısı
büyük büyük gök aynalarda
ressamın ilk fırça darbesini unuttuğu yüzüm
içim efsunlu şiirlerle
kayıp şehirlerle örülü
dudaklarımda iki dize
ceviz ağacı
rüyalarımda
akrobat harfler
taklacı kelimeler
cambaz cümleler
ta
ta
takkk
ağır çekim devinimler
önce bir kış tangosu
sonra ormanların intihar uğultusu
donmuş ırmaklara yürürken
düşecek bileklerimdeki ipler
“kuklacının son gösterisi”