
Film, başka bir mafya lideri olan Johnny Caspar’ın, Leo’dan Bernie adlı bir serseriyi öldürmesi için izin istemesiyle açılır. Leo, Caspar’ın bu isteğine izin vermez. Çünkü Bernie, Leo’nun sevgilisi Verna’nın kardeşidir. Tom, her ne kadar Leo’ya bu durumun başına iş açabileceğini ve kimseye güvenmemesi gerektiğini söylese de, Leo onu dinlemez. Artık etraflarındaki aşk, ihanet, ve ölüm oyunlarının bir parçası olduklarını anlama zamanları gelmiştir.
Coen Kardeşlerin mafya dünyasını kendilerine has tarzlarıyla ele aldıkları bu filmleri, bu dünyanın gizli saklı kalmış her bir entrikasını ele alıyor. Görüntü yönetmenliği ve John Turturro’nun muhteşem performansıyla da göz dolduran film, Coen’lerin en iyi kara filmlerinden biri olarak anılıyor.”
Coenler’in ilk üçüne rahatlıkla girebilecek bir film Miller’s Crossing. Detaylı senaryosu, çenebaz, ukala ana karakteri, Coenler’in hem ti’ye aldığı hem saygı gösterdiği mafya filmlerine hakimiyetleri filmin neredeyse her sahnesine sızmış. John Turturro’nun öne çıktığı oyunculuk performanslarında, Gabriel Byrne, Marcia Gay Harden, Albert Finney harikalar. İzleyici Coenler’in hangi filmini izlerse izlesin onların sinema hakimiyetleri hakkında akıl yürütmeden edemeyebilir. Evet, yaptıkları filmler kara film türüne giriyor fakat türü komediye de drama da gerilime de yedirmekte epey hünerliler. Miller’s Crossing’de de bu özellikleri hissediliyor. Çatışma sahnelerindeki incelikli teknikleri, rüye sekansındaki o bilinçaltına seyirciyi de ortak etmeleri ve daha fazlası. Coen filmografisine dahil olan olmayan herkes Miller’s Crossing’e şans tanımalı.