Türker Ayyıldız’ın ikinci öykü kitabı Şikeste toplam on dört öyküden oluşuyor. Kitap, genellikle zamandan koparılmış ama yine de onun ağrısını bir şekilde hisseden, arada kalmış mekânlara, uçsuz bucaksız coğrafyalara sıkışmış ve mağlup olmuş karakterlerin hikâyelerine odaklanıyor. Kitabın arkasındaki alıntı sanki yazarın, Şikeste‘nin asıl derdinin ne olduğunu işaret ediyor.
” “Kazandım” demişti en son karşılaşmalarında. Ağzının içinde tüm dünyayı ezer gibi söylemişti. Bozkırın orta yerinde hiç kimse bir şey kazanamamıştı oysa.”
Metinlerin bir diğer güzelliği ise kimi öykülerdeki yolların, yolculukların kıyısında köşesinde duran karakterlerin, içlerindeki tüm çalkantılara, tüm dalgalanmalara karşın o yollarla tezat bir biçimde kısmen de olsa sabit kalabilmesi. Öyküler bittikten sonra, o öyküdeki karakterlerin yarınını hâyâl edebiliyorsunuz. Bu hem Türker Ayyıldız’ın yazı gücünden kaynaklanıyor hem de karakterlerin zamanla, mekânla, mağlubiyetleriyle ilişkilerinden.
Bazen büyük insani meseleleri de gözler önüne seren Şikeste kaçırılmaması gereken öykü kitaplarından. Üstelik içten içe Sait Faik lezzeti alabilmek de mümkün. Şikeste’nin kapısını araladığı yol lokantalarını, yemekli vagonları, kahvehaneleri fazla ertelemeyin.