“Çello çalan Daigo Kobayashi, orkestrasının dağılmasının ardından eşiyle beraber doğduğu kasabasına geri döner. Başka bir işte çalışacak deneyimi olmadığı için deneyim aramayan “Gidişler” ismindeki bir işe seyahat acentası zannederek başvurur. Aslında yapacağı işin Japon kültüründe önemli bir yere sahip “Nokanshi”, yani ölüleri öbür taraftaki yolcukları için hazırlama geleneğinin bir parçası olduğunu öğrenir. Daigo’nun işi ölüleri usulüne göre tabutlara yerleştirmektir. İlk başlarda bu durumda hoşlanmasa da zamanla işine alışılan Diago’nun kendi yaşantısı, bakış açısı ve duyguları da bu işle beraber değişecektir.”
Ölümün sınırlarında gezinen metinlerin, filmlerin, şarkıların yaşama yakın durmalarının ve izleyicinin, okurun, dinleyicinin ölümle ilgili düşünürken aslında yaşamı keşfetmelerinin güzelliği asla yitirilmeyecek sanırım. Yojiro Takita imzalı Son Veda da tam olarak böyle bir film. Pek çok ölüm sahnesine, pek çok vedaya tanık oluyorsunuz. Bu vedalar sizin ve Daigo‘nun birlikte çıktığınız uzun bir yolculuğu oluşturuyor. Daigo, bu yolculuğun sonunda eşine, müziğe sarılıyor ve geçmişiyle barışıyor. Peki siz kimlere, nelere sarılıp, nelerle barışacaksınız?
(Son Veda kaçırılmayacak kadar değerli)