Festival Günlükleri: Yeni Ahit (THE BRAND NEW TESTAMENT LE TOUT NOUVEAU TESTAMENT)

yeni ahit“Tanrı yaşıyor, hem de Brüksel’de bir apartmanda. Ama pek huysuz bir adam; karısıyla kızına pek kötü davranıyor. Masum kızı hakkında pek az şey biliyoruz aslında: Kendisi 10 yaşında, adı da Ea. Bir gün, tahammülü tükenince, Ea babasının en büyük sırrını, yani dünyadaki herkesin öleceği tarihi SMS’ler yollayarak ifşa eder. Ardından da evden kaçıp altı yeni havari bulmaya karar verir. Belçikalı oyun yazarı, senarist ve yönetmen Jaco Van Dormael’in 2009 tarihli hit filmi Bay Hiçkimse’den sonra çektiği ilk film olan bu gerçeküstü komedi, ilk kez Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterildi ve Belçika’nın Oscar adayı olarak ilan edildi.” (iksv.org)

Bay Hiçkimse’yle pek çok sinema severin kalbini kazanan yönetmen Jaco Van Dormael’in yeni filmi epey muzip bir çıkış fikrine ve kimi zaman trajik fakat çoğunlukla mizahi  yönü yüksek bir hikâyeye sahip. Yaradılış destanına farklı bir bakış sunan film bazı akış sorunlarına, zorlama unsurlarına rağmen özellikle detaylardaki fikirleriyle ve finalinde işaret ettiği kadın erkek ayrımıyla  izlenmeyi hak ediyor.

Kullandığı bilgisayar yardımıyla gücü elinde tutan, buz hokeyi düşkünü Tanrı sıkıntısından kurtulmak için insanı yaratır ve tüm vaktini insanın hayatını zorlaştırmaya adar. Bunun için çeşitli kurallar, yasalar uydurur. Örneğin reçelli ekmek yere düştüğünde her zaman reçel sürülmüş tarafı yere denk gelecektir. Eğer aşık olursanız ömrünüzün geri kalanını aşık olduğunuz kişiyle geçiremeyeceğiniz kesindir. Uzun bir kuyrukta bekliyorsanız, yanınızdaki sıra daha hızlı ilerleyecektir.

Evinde, neredeyse hiç konuşmayan eşiyle ve küçük kızıyla yaşayan, televizyondan, biradan uzak duramayan, öfkeli, mutsuz, bilgisayarı olmadan yapamayan Tanrı çoğumuzun hesaplaşmak isteyeceği bir profilde çiziliyor. Kızı Ea da ondan neredeyse nefret ediyor. Babasının insanlara yaptıklarına katlanamıyor. Tanrı’nın oğluysa çok çok uzun zaman önce evi terk etmiş, insanları etrafında toplamış, bir din yaratmış ve çarmıha gerilmiş. Zamanında gerçekleşen bu yolculuk, yani İsa’nın yolculuğu, verdiği öğütlerle birlikte Ea’ya da ışık tutuyor. Önce babasının bilgisayarından herkesin ölüm tarihlerini kısa mesajlarla bildiren Ea abisinin söylediklerini yapıp, altı havari daha bulmak, annesinin çok sevdiği beyzbol takımı sayısına ulaşmak, böylece dünyada olumlu değişiklikler yapabilmek için yeryüzüne iniyor.

yeni ahit 2

Yeni Ahit bu noktadan sonra altmetni giderek güçlenen ama yine de kendini fazla ciddiye almayan tonunu koruyan bir yapı kazanıyor. Filmin hikâyesi, atmosferi düşünüldüğünde kendini fazla ciddiye almamasını gayet yerinde bir tercih olarak görebiliriz. Buna rağmen, “Öleceğiniz günü bilseniz ne yaparsınız?” sorusu ve havarilerin ana hikâyeye kattığı dramatik etki filmin komedi kısmına kapılmamızı da engelliyor.

Havarilerin hikâyelerini öğrendiğimiz çoğunluğunun çocukluk travmalarıyla ilişkili olan şimdiki zamanlarına tanık olduğumuz bölümler Yeni Ahit’in en önemli bölümleri. Filmin genel havasını yakalamak için de idealler. Tanrı kızı Ea’nın hemen hepsi sorunlu havarilerine kendilerini yeniden keşfetmelerini sağlaması, başlangıcı, çoğunluğu hüzünlü hikâyelerinin mutlu ilerlemesine yardımcı olması filmin omurgasını oluşturuyor. Bu bölümlerde, insanların iç müziğini duyan Ea’nın her havariye onların hikâyelerine denk düşen müzikleri söylemesi de hem güzel bir ayrıntı olarak hem de havarilerin kendilerini keşfetmesinde kılavuzluk ederek filmde yerini alıyor.

yeni ahit 3

Ea’nın tüm havarilerini bulması Tanrı’nın evinde de önemli değişiklikler yapıyor. Bu değişikliklerden en güzeli Son Akşam Yemeği tablosundaki 12 havarinin yanına yeni havarilerin eklenmesi. Filmin finaliyse kadın erkek arasındaki en önemli ayrımlardan birini işaret ediyor, merhamet ve yaratıcılık.

Yeni Ahit toplamına bakıldığında bir Bay Hiçkimse etkisi yaratmasa da, görsel dünyasıyla, hikâyesiyle, detaylarıyla vasat üstü bir çalışma. “Ölüm tarihinizi öğrenseniz ne yaparsınız?” sorusunu uzun uzun düşünmenizi sağlayabilme potansiyeli de cabası. Ya on iki dakikamız varsa, ya on günümüz kalmışsa? Şimdiki hayatımızı mı sürdürürüz yoksa gerçekten yapmak istediklerimizle mi uğraşırız?

 

Ne yazsam

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s