-dokunsam
lekesi kalır-
bir büyük, yataklı tren hızında; ayrılık
ben hece hece anneme ağrıdım
suya yazılıp, şiire karışarak defalarca
tuttum
eğri büğrü harflerden
çatısız eylemler kurdum
illegal öznesizdim
tuttum
nerede, ne zaman suallerine
cevap veremeyen cümleler büyüttüm
devrik giden anları paylaştım
düzeltmeye yeltenmeden
ve evet
ünlemi cümle ortasına
virgülü ise hep cümle başına yerleştirdim
“yıkılan kent imlası
öyle güzel, bırak yıkılsın”
caddeler çarpık sevişiyordu
sokak lambaları gözetmen rolünde
duman rengi duvarlar hep içe dönük
asfaltın altında hangi kelam uyurdu
koyu siyahım
yaşatmaz insanı mendebur söz sanatları
oysa ölüm ağacından tek boş kağıt
yeterdi sözü yaşama getirmeye
yeterdi
mürekkep izi
belleyelim yetsin