36. İstanbul Film Festivali yolculuğumuz nihayet başladı. İlk günü Dominique Abel ve Fiona Gordon ikilisinin Paris Büyüsü filmiyle karşıladık.
Festivalin Antidepresan bölümünden seçtiğimiz Paris Büyüsü kesinlikle vaatlerini yerine getiren bir film. Filmin kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan, keyifli sahneleri oldukça fazla. Bu durum tabii, Abel ve Gordon ikilisinin canlandırdığı ana karakterlerin samimi hallerinden olduğu kadar, oyuncuların aralarındaki kimyayla da alakalı. Abel ve Gordon’un uzun zamandır birlikte üretmelerinin, ne yapmak istediklerini net olarak bilmelerinin faydalarını gördüğü kesin.
Paris Büyüsü, Fransız sinemasının usta ismi Emmanuelle Riva’nın perdede arzı endam etmesiyle de farklı bir cezbedicilik kazanıyor. Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz, sinemanın sembolik isimlerinden olan Riva’yı, Paris Büyüsü gibi, sinemanın erken dönemlerinin, sessiz film geleneğinin izinden giden bir filmde oynaması oldukça manidar hale geliyor.
İlk gün için fena bir açılış yapmadığımız düşüncesindeyiz. Yolculuğumuz yarınki 1984 gösterimiyle devam edecek. Merakla beklemekteyiz.