Betül Yeniçeri: Yeterince Kaçtık (ve israf ettik zamanı)

bir ayaklanmanın kurbanı bir sözün en incitici yanı eski bir uğraş rastladığı görmezden geldiği bir yüz sessizliğin en uğultulu noktası yaşamın en kaygılı tarafı  orada bir yerlerde değerinden kaybedecek insan güveni kime bıraktın kime sorduysan adını suskunluğun dizlerinden döküldüyse savruluyorsa dönemeçlerinde yolculuk çağrıları  susturuyorsan içinde biriken her bir acının adını fısıldamadan gidiyorsa kayıp gelecek çabaların…

Cemal Erdem: Sadece Duvardaki Başka Bir Tuğla

Sulanmış çimlerin kokusu… Sokağın sessizliği… Masmavi gökyüzü… Mızıka çalan bir kadın… Gün ışığı… Huzur. Caddenin ortasında, darağacında sallanan bir adam. Saklanmaya fırsat bulamadan suçüstü yakalanmış. Gazeteler yazıyordu. Güldüğü o kadar belirginmiş ki inkar etmemiş. İdam kararı oracıkta, polisler tarafından verilmiş. Hemen infaz edilmiş. Sırtımı rüzgarda hafif hafif sallanan boş bedene verip eve yürüyorum. Zili çalıyorum.…