Cemal Erdem: Eski Kentte Gezinir Bir Kör Cambaz

aram yok bu saydam şehrin hayâlleriyle güneş ağrısındaki şehirlerin geçmiş zamana çekimli hayaletleri nasıl sevilebilir emin değilim bir düş hangi ân kurulduğunda özgürleşir bilmem boyası dökülen panayırlar kapandığından ateş çemberlerinden geçen kağıt kuşları yandığından beri dengesizim dünle yarın arasına gerilmiş zamanın ince ipi üzerinde yürümeye çalışıyorum körlemesine ve rutubetli yalnızlıklardan ağrıyor eklemlerim

Medianeras

“Medianeras” film olarak beklentimi fazlasıyla karşıladı. Ayrıntıları, konusu, konuyu işleyişi harika. Bir de replikleri tabii… “Kimi aradığımı bilmeden onu nasıl arayacağım.” Müziklerini de gayet beğendim. Filmin iyimser havasına da katılıyorum. Şimdi tabii güzel bir etkisi de benim için, “durmak yok aramaya devam” yolundaki mottoya tekrar inanmam oldu. Özellikle bir şarkının sözleri çok iyiydi. “… çünkü…

Metin Çalışkan: Henüz

parmak ucuma saplanıp gezinen romatizmal ağrı, bugünün yalnızlığı çok öykülü, bin gözlü balık ağlarına takılan kent cambazları biz bir toplamı eksiltmek uğruna daha başlamamışken birbirimize az avizeli evlerden az koridorlu evlere gerilen ince ip üzerinde (ortasında sokak lambası) daha başlamamışken gökyüzü boyasına öykünüp imlasız ve dengesiz sevişmeye o cambazlar ki suya attılar kendilerini kentimin eğip…

Metin Çalışkan: Gezginin Kıpırtısız Defterinden

şiir yorumcularına düşlerde ve kelimelerde sınır, zaman aramayın onlar uçsuz bucaksız ve süreğendir mandalina kabuğu turuncunun ölümü büyük yalnızlık güneşsiz evlerin kapıları önündeki imla hatasıyım artık kentsel dönüşüm vurdu sıvası dökülen şiirlerimi göç sorularım çoğaldıkça neden bozar şu günağzı kokusundaki gökyüzü nereye uçar terk edip atlaslarını muamma kuşları balkonlar dünyanın topuklarında paslı demirlere bakan cam…

Metin Çalışkan: Di’li Geçmiş Zamanlar

üzerimize bir kent kurdular çelik köprüler demir kapılar sorgusuz sualsiz sokağa fırlatıldı rüyalar kağıt evler karton zamanlar adet edinildi plastik çiçeklere su verirken dokunmadan sevişmek megafonlardan yükseldikçe karanlık ezgiler frenleri patlamış kırmızı bisikletleri bayır aşağı sürmek ve yağmurlu bir kara filmin son sahnesi floresan ışığı altında kesik kesik can vermek Metin Çalışkan