Hakan Bıçakçı – Boş Zaman

“Roman kahramanı neresi olduğunu bilmediği bir evde uyanır. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktur. Adının Harun olduğunu ve hafızasını yitirmiş bir tarih hocası olduğunu öğrenir daha sonra. Geçici olduğu söylenen bellek kaybı bir türlü geçmek bilmez ve öncesiz bir şimdiki zamanın içine hapsolan Harun, geçmişinin peşine düşerek kimliğini yeniden inşa etmek zorunda kalır.”…

Metin Çalışkan: Un Homme Qui Dort (Uyuyan Adam)

“Modern yaşamın ağırlığını kaldıramayan, “tutunamayan” bireyler üzerine bir film. artık hiçbir şey hissetmeyen isimsiz baş karakterin hikayesi, diyalog olmayan, sadece bir dış sesin konuştuğu film boyunca anlatılıyor.” Öncelikle filmin allak bullak eden bir havası olduğunu, zor seyirlik şeklinde tanımlanabileceğini, izlerken resmen bunaldığımı belirtmeliyim. Georges Perec’in aynı isimli kitabından uyarlanan film tüm bunaltıcı havasına rağmen tartışmaya…

Anıl Çelik: Barmaid

Burası da zihnim gibi: Basık ve loş. Dirseklerimi barın tezgâhına dayamış, Sobieski ve Jack Daniels şişelerinin ardındaki geniş aynaya yansıyanları izliyorum. İlk olarak, rujla parlatılmış körpe dudaklardan tüten sigara dumanları ilgimi çekiyor. Salınarak yükselen, özgürce yayılan, yavaşça silikleşen ve sinsice yok olan dişil dumanlar bunlar. Barın lambalarından kopan ölgün ışıklarla raks ediyorlar. Sarı, mavi ve…